2025 yılında uygulanacak asgari ücret, çok sayıda çalışanın merakla beklediği bir kararın ardından çalışma hayatında yeni bir dönemin kapısını araladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından yapılan açıklamaya göre, 2025 yılından itibaren geçerli olacak yeni asgari ücret brüt 22 bin 104 TL olarak belirlendi. Bu rakam, geçen yıla oranla yüzde 30’luk bir artış anlamına geliyor.
Devlet Desteği Artırıldı
Asgari ücrette gerçekleşen artışla birlikte, çalışanların desteklenmesi amacıyla devlet tarafından verilen destek de 700 TL’den 1000 TL’ye çıkarıldı. Bakan Işıkhan, bu kararın çalışanların yaşam standartlarını yüksek tutmak ve ekonomik süreçte dengeli adımlar atılması için alındığını vurguladı.
Dezenflasyon ve Ekonomik Dengeler
Bakan Işıkhan, açıklamasında Türkiye’nin ciddi bir dezenflasyon sürecine girdiğine dikkat çekerek, “Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda, toplumsal barışı ve refahı güçlendirecek adımlar atıyoruz. Fahiş fiyatlarla mücadele ve vatandaşların refah seviyesini artırmaya yönelik çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek” dedi.
Yaşama Maliyeti ve Yoksulluk Sınırı
2024 yılı için belirlenen asgari ücret artışı, bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi açısından önemli bir adım olarak nitelendirilse de, yaşama maliyeti ve yoksulluk sınırı rakamları bu tartışmaların odak noktalarından biri oldu. Türk-İş tarafından yapılan araştırmalara göre:
Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 66.976,07 TL’ye ulaştı.
Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti ise 26.712,30 TL olarak hesaplandı.
Bu rakamlar, özellikle kira ve temel ihtiyaçların maliyetindeki artış nedeniyle bireylerin geçim zorluklarıyla karşı karşıya kalabileceğine işaret ediyor.
Kira Bedelleri ve Geçim Sıkıntıları
Asgari ücretle çalışan bir bireyin bulunduğu şehre göre ödemesi gereken minimum kira bedeli 12 bin TL ile 20 bin TL arasında değişiyor. Bu durum, asgari ücretin dört kişilik bir ailenin geçimini sağlamada yeterli olup olmadığı sorusunu yeniden gündeme getirdi. Uzmanlar, kira ve diğer zorunlu giderlerin gelir seviyesinin büyük bir kısmını oluşturduğuna dikkat çekerek, ek çözümler sunulması gerektiğini belirtiyor.
Yıllara Göre Asgari Ücretin Dolar Karşılığı
Asgari ücretin yıllara göre dolar bazındaki değerleri ise şu şekilde:
2018: 333 dolar
2019: 356 dolar
2020: 332 dolar
2021: 318 dolar
2022: 287 – 302 dolar
2023: 455 – 482 dolar
2024: 578 dolar
2025: 627 dolar
Döviz bazında yaşanan bu artış, Türkiye’deki ekonomik iyileşme adımlarını gösterse de, iç piyasada yaşanan fiyat dalgalanmaları çalışanların gerçek alım gücü üzerinde belirgin bir etkide bulunmaya devam ediyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2025 yılı için belirlediği asgari ücret, ekonomik istikrarı sağlama ve çalışanları destekleme amacıyla atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak yaşam maliyetlerindeki artış, çalışanların refah düzeyinin iyileştirilmesi için ek politika ve desteklerin gerekliliğini gözler önüne seriyor. Uzmanlar, uzun vadede asgari ücret düzenlemelerinin daha kapsamlı bir refah politikasıyla desteklenmesi gerektiğini belirtiyor.
Nesine 3. Lig’de mücadele eden Karabük İdmanyurdu Spor Kulübü, ligin 17. haftasında kendi sahasında 52 Orduspor’a 1-0 mağlup oldu. Ancak bu mağlubiyet, futbol sahalarında nadir rastlanan bir gelişmeye sahne oldu. Maçın hemen ardından Karabük İdmanyurdu Spor Kulübü Başkanı Adem Aydım, futbolcuların tamamını serbest bıraktığını ve kulübü kapatma kararı aldığını açıkladı.
Başkan Aydım, yaptığı basın toplantısında kulübün ekonomik sorunlarla boğuştuğunu ve bu durumun sürdürülemez hale geldiğini belirtti. Yaklaşık 9 milyon TL tutarındaki futbolcu alacaklarını ödeyemediklerini dile getiren Aydım, takım kadrosuyla bir toplantı gerçekleştirdiğini ve oyuncularına “Artık serbestsiniz, kendinize yeni bir takım bulabilirsiniz” dediğini ifade etti.
Karabük İdmanyurdu Tarihe Karışıyor
Dört yıldır büyük emek verdiği Karabük İdmanyurdu Spor’un kapanma kararıyla ilgili duygusal bir konuşma yapan Adem Aydım, bu sürecin zorluklarını ve yaşadığı hayal kırıklıklarını paylaştı. Kulübün kapatılmasının sadece mali sorunlardan kaynaklanmadığını belirten Aydım, bazı kişi ve kurumların desteğini esirgemesinin de bu noktaya gelinmesinde etkili olduğunu söyledi.
“Bugün sahada mücadele eden oyuncularıma ve teknik ekibe teşekkür ediyorum. Orduspor’a 1-0 mağlup olduk, ancak mücadelemizi asla küçümsememek gerek. Maç sonrası oyuncularla bir toplantı yaptım ve helallik aldık. Bu noktadan sonra Karabük İdmanyurdu Spor, ligin ikinci yarısına çıkmayacak. Karabük şehrine büyük bir hüzünle veda ediyoruz.”
Mali Sorunlar Kapanışın Ana Sebebi
Kulübün en büyük sorunlarından biri olarak öne çıkan mali kriz, 9 milyon TL’lik futbolcu alacaklarının ödenememesiyle zirveye ulaştı. Başkan Adem Aydım, uzun süredir finansal destek arayışında olduklarını, ancak ne yerel yönetimlerden ne de diğer potansiyel destekçilerden olumlu yanıt alamadıklarını ifade etti. Bu durumun, kulübü ayakta tutma umutlarını tamamen tükettiğini belirtti.
Aydım, açıklamasında şehrin ve spor camiasının ilgisizliğinden yakındı:
“Karabük İdmanyurdu Spor olarak elimizden geleni yaptık. Bu takımı ayakta tutmak için maddi ve manevi her türlü çabayı gösterdim. Ancak maalesef bazı kişi ve kurumların desteği olmadığı için bu noktaya geldik. Karabük halkından ve tüm spor kamuoyundan helallik istiyorum.”
Futbolculara Serbestlik Kararı
Başkan Aydım, oyuncuların mağduriyet yaşamaması adına futbolculara serbestlik hakkı tanıdıklarını ve isteyenlerin başka kulüplerde kariyerlerine devam edebileceğini açıkladı. “Futbolcularımıza bu süreçte elimizden gelen desteği vereceğiz. Onların kariyerlerini sürdürmesi bizim için önemli” diye konuştu.
Karabük İdmanyurdu’nun Vedası
Karabük İdmanyurdu Spor Kulübü’nün kapatılması, Karabük şehri ve Türk futbolu için büyük bir kayıp olarak değerlendiriliyor. Bölgesel amatör ligden yükselerek Nesine 3. Lig’de mücadele etmeye hak kazanan kulüp, kısa sürede önemli başarılara imza atmıştı. Ancak yaşanan ekonomik kriz ve destek eksikliği, kulübün sonunu getirdi.
Türk futbolunda bir sayfa daha kapanırken, Karabük İdmanyurdu Spor’un vedası şehirde derin bir üzüntü yarattı. Başkan Adem Aydım’ın açıklamaları, kulübün tarihine duygusal bir son nokta koyarken, Türk futbolunun özellikle alt liglerde yaşadığı sorunlara dikkat çekti.
Türk futbolunun köklü kulüplerinden Bursaspor, bu sezon sergilediği üstün performansla profesyonel liglerde adından sıkça söz ettiriyor. TFF 3. Lig 1. Grup’ta mücadele eden Yeşil Beyazlı ekip, Pablo Martin Batalla’nın liderliğinde önemli başarılara imza atarken, hem Türkiye genelinde hem de kendi liginde birçok rekoru alt üst etmeyi başardı.
Bursaspor, Türkiye’deki 139 profesyonel takım arasında yenilgi yüzü görmeyen 6 ekipten biri olmanın yanı sıra, bu sezon şimdi de “En Az Gol Yiyen Takım” unvanını elde ederek dikkatleri üzerine çekti. Özellikle savunma hattındaki disiplini ve kaleci Anıl Atağ’ın olağanüstü performansı sayesinde rakiplerine adeta geçit vermeyen Yeşil Beyazlılar, 10 maçta sadece 2 gol yedi. Bu başarı, Bursaspor’un bir kez daha Türk futbolunda fark yarattığını gözler önüne seriyor.
Batalla’nın Liderliği ve Anıl Atağ’ın Güven Veren Performansı
Bursaspor teknik direktörü Pablo Martin Batalla, futbolculuk kariyerinde olduğu gibi teknik adamlık döneminde de etkileyici bir iz bırakıyor. Takımına oynattığı hücum futboluyla dikkat çeken Batalla, aynı zamanda savunmada gösterilen disipliniyle de başarıda büyük pay sahibi. Lider Bursaspor, 10 haftada aldığı etkileyici sonuçlarla TFF 3. Lig 1. Grup’ta zirveyi kimseye bırakmadı.
Yeşil Beyazlıların başarısında kaleci Anıl Atağ’ın performansı ise ayrı bir yerde duruyor. Tecrübeli eldiven, Kuşadasıspor ve Kırşehirspor maçlarında kalesinde sadece iki gol görerek, sezon boyunca sergilediği güven veren performansıyla taraftarların ve futbol otoritelerinin takdirini topladı. Anıl Atağ’ın formu, Bursaspor’un defans hattının en önemli kozu olmaya devam ediyor.
Türkiye Liglerindeki En Az Gol Yiyen Takımlar
Bursaspor’un profesyonel liglerdeki rekorları yalnızca kendi başarısıyla sınırlı değil. Türkiye genelinde farklı liglerde mücadele eden diğer en az gol yiyen takımlar ise şu şekilde sıralanıyor:
Süper Lig: Fenerbahçe (11 maçta 9 gol)
TFF 1. Lig: Erzurumspor (12 maçta 8 gol)
TFF 2. Lig Beyaz Grup: Sarıyer (11 maçta 4 gol)
TFF 2. Lig Kırmızı Grup: Menemen FK (11 maçta 4 gol)
TFF 3. Lig 2. Grup: Muğlaspor (10 maçta 5 gol)
TFF 3. Lig 3. Grup: Aliağa FK (10 maçta 3 gol)
TFF 3. Lig 4. Grup: Mardin 1969 (10 maçta 4 gol)
Ancak Bursaspor, tüm bu takımlar arasında en az gol yiyen ekip olarak zirvede yer alıyor ve savunma performansı ile diğer takımlara örnek oluyor.
Bursaspor’un Bu Sezonki Rekorları
Bursaspor, bu sezon hem hücumda hem de savunmada sergilediği üstün performansla Türk futboluna damgasını vurdu. Yeşil Beyazlılar’ın bazı dikkat çeken istatistikleri şöyle:
Yenilmezlik Serisi: 10 maçta yenilgi yüzü görmeyerek ligde namağlup bir şekilde liderlik koltuğunda oturuyor.
En Az Gol Yiyen Takım: 10 maçta sadece 2 gol yiyerek savunma başarısını zirveye taşıdı.
Disiplinli Oyun: Takımın saha içindeki taktik disiplini, başarının temel taşlarından biri olarak öne çıkıyor.
Taraftarın Gücü ve Hedefler
Bursaspor, bu sezon elde ettiği başarılarla yalnızca saha içinde değil, taraftar desteğiyle de fark yaratıyor. Yeşil Beyazlı taraftarlar, tribünlerde oluşturduğu coşku ve destekle takımlarını adeta 12. oyuncu gibi ateşliyor. Teknik direktör Batalla ve ekibi, sezon sonunda Bursaspor’u hak ettiği daha üst liglere taşıma hedefinde kararlı görünüyor.
Türk futbolunun geleceği adına umut vaat eden Bursaspor’un başarı hikayesi, sadece taraftarlarını değil, tüm futbol camiasını gururlandırıyor. Bu sezonun sonunda elde edilecek olası bir şampiyonluk ise Bursaspor’un yükselişindeki en büyük adım olacak.
Bursaspor’un istikrarlı performansı, daha büyük hedeflere ulaşmak için bir temel niteliğinde. Yeşil Beyazlı camianın başarısı, Türk futbolunda unutulmaz bir sezon olarak tarihe geçmeye şimdiden aday!
Yücel Coşkun’un kaybolmasının üzerinden 70 gün geçti. Günlerdir sonuç alınamayan arama çalışmaları sürerken, ailesi ve yakınları Yücel’in sağ salim bulunacağına dair umutlarını koruyor. Her geçen gün belirsizliği artırsa da Yücel Coşkun’un sağlıklı bir şekilde dönmesi için yapılan arama çalışmalarında yetkililer ve gönüllüler büyük bir özveriyle görev yapıyor. Tüm bölge halkının da bu sürece destek olmasını ve duyarlılık göstermesini bekleyen aile, umutlu bekleyişini her geçen gün daha güçlü bir inançla sürdürüyor.
Coşkun Ailesinin Umutla Bekleyişinde 70 Gün Geçti
Yalova’nın Armutlu ilçesinde kaybolan Yücel Coşkun’u arama çalışmalarında büyük bir özveriyle destek veren herkese, ailesi ve yakınları olarak en derin teşekkürlerimizi sunarız. Bu süreçte devlet yetkililerimizden, yerel yönetim temsilcilerimize; sivil toplum kuruluşlarından, bireysel gönüllülere kadar birçok kişi ve kurum yanımızda oldu, güç verdi. Bir araya gelerek gösterdikleri dayanışma, sabır ve çaba ile bizlere yalnız olmadığımızı hissettirdiler.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya’ya, eski İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’ya, eski Kültür ve Turizm Bakanımız ve eski Kahramanmaraş Milletvekilimiz Mahir Ünal’a, İçişleri Bakan Yardımcımız Münir Karaloğlu’na, Kardeş Kal Türkiye Başkanı Orhan Uzuner’e, Kahramanmaraş AK Parti Milletvekili Dr. Tuba Köksal’a, Kahramanmaraş AK Parti Milletvekili Mevlüt Kurt’a, Yalova AK Parti Milletvekili Ahmet Büyükgümüş’e, Kilis AK Parti Milletvekili Hilmi Dülger’e, MHP eski Çanakkale Milletvekili Mustafa Kemal Cengiz’e, Kahramanmaraş CHP Milletvekili Ali Öztunç’a, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’a, Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt’a, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre’ye ve Ulusal Birlik Partisi’nin değerli tüm bakan ve milletvekillerine sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.
Bu süreçte ayrıca, Yalova Valisi Dr. Hülya Kaya’ya, Yalova Valilik sosyal medya ekibine, Bursa Valisi Erol Ayyıldız’a, Tekirdağ Valisi Recep Soytürk’e, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu’na, Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman’a, Yalova Vali Yardımcısı Cemil Aksak’a minnettarız.
Arama kurtarma görevinin öncülerinden, Yalova Vali Yardımcısı Deniz Pişkin’e, Armutlu Kaymakamı Yusuf Melikşah Aydın’a, Yalova AFAD İl Müdürü Cem Erdoğan’a, Yalova AFAD Şube Müdürü Taner Karagüzel’e, Yalova AFAD Arama Kurtarma Teknisyeni Yusuf Beşik’e, Armutlu Sahil Güvenlik Komutanlığı Astsubay Kıdemli Çavuş E. Melik Akçıl’a, Zonguldak JAK Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ali Haydar Kapkaç’a, Sakarya AFAD Arama Kurtarma Teknisyenleri Kasım Akkaya’ya, Ercan Kaba’ya ve Arif Tekbıyık’a, İstanbul JAK Jandarma Astsubay Üstçavuş Aykut Ecerkale’ye, Ankara JAK Jandarma Üsteğmen Aykut Erdem’e, Yalova Emniyet Müdürlüğü Deniz Limanı Şube Müdürlüğü Başkomiser Gökhan Çağlardere’ye, Manisa JAK Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Nebi Özseçen’e, Armutlu Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü İlker Girgin’e, Nilüfer İlçe Jandarma Komutanlığı Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Murat Duran’a, Yalova UMKE sağlık personeli Mustafa Ülker’e, Armutlu Jandarma Komutanı Jandarma Üsteğmen Yusuf Burak Atlıoğlu’na, Yalova Kızılay Şube Şefi Muhammed İkbal Şenol’a, Yalova Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Psikolojik Danışmanı Cansu Oğuz’a, Bursa AFAD Birlik Müdürü Nevzat Aydın’a, ayrıca çalışmalarımıza katılarak büyük bir özveriyle destek veren tüm STK başkan ve üyelerine, tüm sivil dalgıçlara, zıpkın balık avcılarına, balık ve gezi tekne sahiplerine teşekkür ederiz.
Jandarma KOM Daire Başkanı Tuğgeneral Selami Akşit’e, Kilis Jandarma Alay Komutanı Halil Coşkun’a, Şırnak Jandarma İl Komutanı Tuğgeneral Murat Bulut’a ve tüm alt kademe birim personeline; Çanakkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Ahmet Abay’a; Sahil Güvenlik Daire Başkanı Emre Tümer’e; Muğla Büyükşehir Belediyesi eski Limanlar Genel Müdürü ve Denizcilik Uzmanı Mehmet Fatih Gökçe’ye; eski Milli Eğitim Bakan Danışmanı ve Süper Lig Hakemi Zeynel Abidin Gökçe’ye destekleri için sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.
Armutlu’ya kadar gelip bize destek veren Kilis Belediye Başkanı Hakan Bilecen’e ve Özel Kalem Müdürü Murat Gürtekin’e; Elbistan AK Parti eski Kadın Kolları Başkanı ve Meclis Üyesi Dilek Çevik’e; Elbistan Alperen Ocakları Başkanı ve Belediye Meclis Üyesi Tolgahan Bölükbaşı’na; Alemdar Belediyesi eski Başkanı Erol Kara’ya; evimize gelerek yanımızda olan Elbistan Belediye Başkanı Erkan Gürbüz ve kıymetli eşine, CHP Elbistan İlçe Başkanı Onur Gürbüz ve eşine, Elbistan Belediye Başkan Yardımcısı Gülabi Eren’e; Armutlu’ya kadar gelerek ziyaretimize gelen CHP Meclis Üyeleri Aziz Bingöl ve Ünal Yıldırım’a, evimize gelen CHP Kadın Kolları Başkanı Pınar Bingöl ve yönetimine; Elbistan eski Belediye Başkanı Durmuş Küçük ve ailesine; Yeniden Refah Partisi Kahramanmaraş İl Başkanı Muhammed Aydoğar’a, Elbistan İlçe Başkanı Sebahattin Kayabaşı ve tüm teşkilat üyelerine; Elbistan Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanı Cuma General’e; Elbistan AK Parti eski İlçe Başkanı Yunus Kaan Kısaca’ya, Servet Okur’a, AK Parti eski Kadın Kolları Başkanı Fazilet Sevinçler ve Yönetim Kurulu Üyesi Hacer Kurt’a; Elbistan MEVA İnsani Yardım Derneği Başkanı Kezban Götürler’e; Yalova Çınarcık Kız Öğrenci Yurdu Güvenlik Amiri Şirin Arar’a ve güvenlik personeli Aydan Güler’e ayrıca teşekkür ederiz.
Bu süreçte bize destek olan, dünyada hala kanatsız iyilik meleklerinin varlığını gösteren Gül Tunç’a, Kadriye Bayram’a, Hacer Türköz’e, Tamer Bodur’a, Şevket Göroğlu’na, Perihan Horasan’a, Çiçek Mengi’ye ve kızı Yeşim’e, Ahmet Fazıl Türkyaşar’a, Emrah Sazil’e, eski Armutlu Belediye Başkanı Mustafa Tokat’a, sesimizi yerelde ve ulusalda duyuran Yalova Güncel Haber ve Yeni Düşün Haber sahibi Recep Turan’a, Ekrem Öncel’e, belediye servis şoförümüz Altan abiye ve misafirperver tüm Armutlu sakinlerine de minnettarlığımızı sunuyoruz.
Son olarak, dualarıyla ve manevi destekleriyle yanımızda olan tüm Kur’an ilim meclisi ustadlarına, talebelerine, dost, arkadaş ve akrabalarımıza, telefon ve mesaj yoluyla desteğini ileten tüm gönül dostlarımıza saygı, şükran ve teşekkürlerimizi iletiriz.
Spor spikeri Ertem Şener, Türkiye’de futbol gündemini sarsan olaylar karşısında dikkat çekici yorumlar yaptı. Galatasaray’ın Kadıköy’de Fenerbahçe’yi 3-1 mağlup ettiği tarihi derbinin ardından, kamuoyunda yapılan bazı tartışmalara değinen Şener, futboldaki şüphe yaratma çabalarına karşı çıkarken, “Bu yapı neredeydi?” sorusunu gündeme getirdi. Yaptığı açıklamalarda, maçlarda yaşanan bazı olayların sadece Galatasaray’a yönelik eleştirilerle anılmasının yanlış olduğunu savundu.
Galatasaray’ın Kadıköy Zaferine Atıf: “Fenerbahçe’yi Aslanlar Gibi Yendiler”
Ertem Şener, Kadıköy’de oynanan ve Galatasaray’ın Fenerbahçe’yi 3-1’lik skorla mağlup ettiği derbiyle ilgili konuşarak, bu karşılaşmada Galatasaray’ın sahada gösterdiği mücadeleyi övdü. “Galatasaray çıktı, ezeli rakibi Fenerbahçe’yi aslanlar gibi yendi” ifadeleriyle sarı-kırmızılı takımın başarısına dikkat çeken Şener, bu tür başarıların gölgelenmemesi gerektiğini belirtti. Özellikle derbinin ardından kamuoyunda gündeme gelen “manipülasyon” iddialarının, Galatasaray’ın başarısını gölgelemeye yönelik olduğu düşüncesinde olan Şener, “Bu yapı yok muydu?” sorusuyla, bu eleştirilerin zamanlamasına dikkat çekti.
Göztepe ve Samsunspor Maçlarına Gönderme
Şener, yalnızca Galatasaray-Fenerbahçe derbisi değil, Süper Lig ve diğer liglerde de benzer maçların yaşandığını hatırlatarak örnekler verdi. Göztepe’nin 2-0 geriden gelip 2-2’lik beraberliği yakaladığı, Samsunspor’un da 2-0’lık geriden gelerek aynı skoru elde ettiği maçları örnek gösteren Şener, “Bu yapı neredeydi?” diyerek bu maçlarda herhangi bir manipülasyon tartışması yapılmamasına vurgu yaptı. Şener’e göre, bu tür iddialar, sahadaki mücadeleyi gölgelememeli ve izleyicinin zihninde şüphe uyandırmamalı.
Ozan Tufan’a Yönelik Tepkiler: “Nasıl Oluyor Bu? Birisi Bunu Açıklasın”
Ertem Şener, Trabzonspor’da forma giyen eski Fenerbahçeli Ozan Tufan’ın Galatasaray’a karşı oynanan maçtaki performansını da mercek altına aldı. Ozan’ın maçın ilk yarısında gereksiz fauller yaparak sarı kart gördüğüne dikkat çeken Şener, bu davranışların takımı üzerinde negatif etki yarattığını belirtti. Öte yandan, Ozan’ın gole giden bir pozisyonda boş kaleye vurmak yerine yanındaki oyuncuya pas vermesi de Şener’in dikkatini çekti. Bu duruma dair “Nasıl oluyor bu? Birisi bana bunu açıklasın” diyerek şaşkınlığını ifade eden Şener, bu tür bireysel performansların takımlar üzerindeki etkisini vurguladı.
“İnsanların Aklını Bulandırmayın”
Ertem Şener’in bu açıklamaları, futbol gündeminde yankı bulurken, özellikle şike ve manipülasyon iddialarının artış gösterdiği bu dönemde dikkat çekti. Şener, futbolun doğasında olan geri dönüşlerin ve zorlu mücadelelerin, manipülasyon gibi suçlamalarla gölgelenmemesi gerektiğini ifade etti. “İnsanların aklını bulandırmayın” çağrısında bulunan Şener, futbolseverlerin sahada gördüğü mücadeleyi olduğu gibi kabullenmesini ve spekülasyonlara kapılmamasını önerdi.
Tartışmaların Arkasında Ne Var?
Son dönemde Türk futbolunda yaşanan tartışmalar, özellikle büyük takımların maçları sonrasında yapılan eleştirilerle birlikte sıkça gündeme geliyor. Bazı kesimler, takımların bazı maçlardaki sonuçlarını “şüpheli” olarak değerlendirirken, diğer kesimler bu tür iddiaların takımların sahadaki mücadelesini gölgelediğini düşünüyor. Bu bağlamda Ertem Şener’in açıklamaları, sadece futbol camiasında değil, taraftarlar arasında da yankı uyandırdı. Şener’in açıklamaları, futbolun sadece bir oyun değil, aynı zamanda bir mücadele ve rekabet ortamı olduğu mesajını bir kez daha hatırlattı.
Futbol Sahada Oynanır, Sahada Kazanılır
Ertem Şener’in açıklamaları, futbolun ruhunu ve doğasını savunan bir bakış açısını yansıtıyor. Şener’e göre, futbol sadece kazanma veya kaybetme değil, aynı zamanda sahada gösterilen emeğin ve mücadelenin değerli olduğu bir oyundur. Galatasaray’ın Kadıköy zaferi de, Ozan Tufan’ın bireysel performansı da futbolun bir parçasıdır ve her iki durumun da manipülasyon iddialarıyla gölgelenmemesi gerektiğine inanıyor.
Futbolun sadece sahada oynanarak kazanılabileceğine dair inancını yineleyen Şener, sporseverlere dürüst bir futbol ortamında mücadelelerin keyfini çıkarmalarını önerdi.
02:00
News
