1980 yılında Kartal Tibet’in yönetmenliğinde sinema severlerle buluşan ve Kemal Sunal’ın başarılı performansıyla hafızalarda yer eden Zübük, yeni bir yorumla izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Bu kez, Zübük’ü canlandıracak isim usta oyuncunun oğlu Ali Sunal olacak. Projenin yönetmen koltuğunda ise ödüllü yönetmen Ezel Akay oturuyor. Yeni Zübük, sadece bir nostalji projesi olmayıp günümüz toplumsal dinamiklerine mizahi bir şekilde ayna tutmayı amaçlıyor.
Kemal Sunal’ın Mirasına Vefa
Ali Sunal’ın projede yer almayı kabul etmesi, hem babasının sinema tarihindeki mirasına duyduğu saygıyı hem de Zübük karakterinin evrensel özelliklerine olan inancını yansıtıyor. Kemal Sunal, Zübük karakteriyle, halkın her dönemde yaşayabileceği siyasal ve toplumsal sorunlara mizahi bir şekilde dikkat çekmişti. Ali Sunal da bu mirası taşırken, günümüz şartlarında çözüm önerilerini ve eleştiriyi içeren bir performans sergilemeye hazırlanıyor.
Türk Sinemasına Damga Vuran ‘Zübük’ Yeniden Çekiliyor
Ezel Akay’dan Cesur Bir Proje
Yönetmen Ezel Akay, Zübük karakterinin evrenselliğini vurgulayarak, “Bu karakter, yalnızca bir dönemin değil, bugünün de siyasal ve toplumsal gerçeklerini yansıtan güclü bir figür. Bu sebeple Zübük’ün hikayesini modern bir bakışa uyarlamak benim için heyecan verici bir meydan okuma oldu,” ifadelerini kullandı. Akay, Zübük karakterinin günümüz şartlarına uyarlanmasının, izleyicilere toplumsal çarpıcı bir mesaj sunacağını dile getirdi.
Ali Sunal: “Babama ve Hikayeye Sadık Kalacağız”
Ali Sunal, babasının izinden gitmenin getirdiği sorumluluğun farkında olduğunu belirtti. Daha önce Zübük rolü teklif edildiğinde bu projeyi kabul etmediğini belirten Sunal, şöyle konuştu: “Babama duyduğum saygı, onun oynadığı bir karaktere aynı şekilde hayat vermem konusunda beni çok düşünmeye itti. Ancak yıllar geçtikçe hikayenin ne kadar evrensel olduğunu ve bunu yeniden canlandırmanın hem nostalji hem de toplumsal farkındalık yaratabileceğini fark ettim.”
Zübük: Günümüz Siyasetine Mizahi Bir Yaklaşım
Yeni Zübük filmi, yalnızca güldürmeyi değil, günümüz toplumundaki sorunlara farklı bir açıdan bakmayı da hedefliyor. Yönetmen Ezel Akay, Zübük’ün mizahi yapısının, toplumu yansıtan çok boyutlu bir eleştiri içerdiğini söyledi. “Hangi dönemde yaşanırsa yaşansın, Zübük tipi bir karakterin evrenselliğini inkar edemeyiz. Modern dünyada bu karakterin yeniden yorumlanması, sadece güldürüyürek değil düşünmeye de sevk edecek,” dedi.
Film Ne Zaman Vizyona Girecek?
Yeni Zübük filmiyle ilgili detaylar henüz tam olarak açıklanmadı. Ancak, yapım ekibi filmin 2025 yılı içinde vizyona girmesini planladıklarını belirtti. Filmin, nostalji severlerle yeni nesil izleyicileri buluşturması bekleniyor.
Kemal Sunal’ın unutulmaz performansıyla hayat verdiği Zübük karakteri, bu yeni versiyonda hem güldürecek hem de toplumsal sorunlara işik tutacak gibi görünüyor. Tüm dikkatler, bu cesur yeniden yapımın getireceği yeni solukta!
Bolu Kartalkaya’nın gözde kış turizmi mekanlarından biri olan Grand Kartal Otel’de çıkan yangın, Türkiye’yi derin bir yasa boğdu. İhmaller ve yetersiz denetimler nedeniyle kontrol altına alınamayan alevler, 76 kişinin hayatına mal oldu. Olay, yangın güvenliği ve denetim eksikliklerini yeniden gündeme taşıyarak ülke genelinde çok yönlü tartışmalara yol açtı.
Yangının Seyri ve Kurtarma Çalışmaları
Yangın, otelin mutfak bölgesinden başlayarak hızlı bir şekilde büyüdü. Ahşap yapılı alanların yayılmayı hızlandırdığı, yangın söndürme sistemlerinin yetersiz kaldığı ve yangın alarmının zamanında devreye girmediği bildirildi. Kurtarma ekipleri, çetin hava koşulları ve otelin dağlık yapısı nedeniyle müdahalede zorlandı. Yangın ancak saatler sonra kontrol altına alınabilse de can kayıpları önlenemedi.
Müge Anlı’nın Acı Kaybı
Yaşanan facia, ATV ekranlarının sevilen sunucusu Müge Anlı’yı da derinden etkiledi. Anlı, yayınladığı duygu dolu mesajla, komşusunun ve onun iki çocuğunun da bu trajedi de hayatını kaybettiğini paylaştı. Şu ifadelerle acısını dile getirdi:
“İnşallah vefat edenlerin sayısı artmaz. Komşum ve iki evladı hayatını kaybetti. Herkesin mekanı cennet olsun. Yakınlarına sabır diliyorum. Allah bir daha böyle bir acıyı kimseye yaşatmasın. Yangın gerçekten çok zor bir şey.”
Yangın Güvenliği Konusundaki İhmaller
Otelin yangın önleme sistemlerinin çalışır durumda olmadığı, yangın alarmının zamanında devreye girmediği ve personelin bu tür acil durumlara yeterince hazır olmadığı iddiaları kamuoyunda tepkilere yol açtı. Yangın merdivenlerinin tıkanmış ya da kilitli olduğu yönündeki iddialar, trajedinin boyutunu daha da artırdı.
Uzmanlar, bu tür olayların önlenebilmesi için yangın sistemlerinin düzenli denetimlerden geçmesi gerektiğini vurguluyor. Grand Kartal Otel’deki ihmaller zincirinin, ülke genelindeki turistik tesislerde denetimlerin eksikliğini gözler önüne serdiği ifade ediliyor.
Amerika’daki Yangınlarla Kıyaslama
Facianın ardından uzmanlar, Amerika’daki otel ve kamu alanı yangınlarına karşı alınan sıkı önlemleri örnek gösterdi. Gelişmiş ülkelerde yangın dedektörlerinin, sprink sistemlerinin ve acil tahliye yöntemlerinin düzenli olarak test edildiği vurgulanıyor. Türkiye’de de benzer önlemlerin hayata geçirilmesi gerektiği ifade edildi.
Yaşanan Acının Ardından
Yangın, sadece hayatını kaybedenlerin ailelerini değil, tüm Türkiye’yi derin bir acıya boğdu. Facianın ardından büyük bir yas ilan edildi ve yurdun çeşitli bölgelerinden yardım kampanyaları başlatıldı. Grand Kartal Otel’deki bu acı olay, gelecekte benzer trajedilerin yaşanmaması için önemli bir uyarı olarak kayıtlara geçti.
Dijital medyanın yükselişiyle birlikte YouTube, içerik üreticilerinin dünya çapında büyük gelirler elde ettiği bir platform haline geldi. Türkiye’de de YouTube içerik üreticileri, özellikle son yıllarda kazançlarını önemli ölçüde artırmış durumda. Sosyal medya analiz platformu SocialBlade, 2024 yılı itibariyle Türkiye’nin en popüler YouTuber’larının tahmini yıllık kazançlarını açıkladı. İşte, YouTube’un Türkiye’deki en yüksek kazanç sağlayan içerik üreticileri ve onların dijital dünyadaki başarı öyküleri.
1. Tuna Tavus: 130.000.000 TL (3.7 Milyon Dolar)
Türkiye’nin en çok kazanan YouTuber’ı olan Tuna Tavus, YouTube dünyasında bir fenomen haline gelmiş durumda. 130.000.000 TL (yaklaşık 3.7 milyon dolar) kazancıyla zirveye oturan Tavus, eğlenceli ve yaratıcı içerikleriyle büyük bir takipçi kitlesine ulaşmış. YouTube kanalında mizahi videolar, sosyal deneyler ve toplumsal olaylar üzerine yaptığı içerikler dikkat çekiyor. Tavus’un YouTube’daki başarısının ardında, izleyicilerini eğlendiren ve düşündüren içerikler üretme yeteneği yatıyor. Ayrıca, markalarla yaptığı sponsorluk anlaşmaları ve içerik iş birlikleri, kazancını daha da artıran önemli faktörlerden biri.
2. Orkun Işıtmak: 120.000.000 TL (3.4 Milyon Dolar)
Orkun Işıtmak, Türk YouTube ekosisteminin en eski ve en popüler isimlerinden biri. 120.000.000 TL (yaklaşık 3.4 milyon dolar) tahmini kazancıyla ikinci sırada yer alan Işıtmak, sosyal deney videoları, eğlenceli içerikler ve popüler meydan okuma videolarıyla tanınıyor. Ayrıca, Orkun Işıtmak, YouTube dışında da sosyal medyada aktif bir isim. Instagram ve Twitter gibi platformlardaki büyük takipçi kitlesi, onun dijital dünyadaki etkinliğini daha da artırıyor. Işıtmak’ın geniş bir izleyici kitlesine sahip olması, ona yüksek kazançlar elde etme fırsatı sunuyor.
3. Ruhi Çenet: 113.600.000 TL (3.2 Milyon Dolar)
Ruhi Çenet, YouTube’a adım attığı günden bu yana başarılı bir kariyer inşa etti. Çenet, 113.600.000 TL (3.2 milyon dolar) tahmini kazancıyla Türkiye’nin en yüksek gelir elde eden YouTuber’ları arasında üçüncü sırada yer alıyor. Gezi ve kültür temalı videolarıyla tanınan Çenet, dünyanın dört bir yanındaki farklı kültürleri tanıttığı videolarla geniş bir takipçi kitlesi edinmiş. Özellikle seyahat vlogları ve farklı toplumların yaşamlarını anlatan içerikleriyle büyük ilgi gören Çenet, hem Türkiye’den hem de yurtdışından ciddi bir izleyici kitlesine sahip.
4. Testo Taylan: 85.000.000 TL (2.4 Milyon Dolar)
Testo Taylan, 85.000.000 TL (2.4 milyon dolar) tahmini kazancı ile YouTube’daki en kazançlı isimlerden bir diğeri. Taylan, enerjik ve eğlenceli kişiliğiyle genç izleyicilere hitap ediyor. Kanalında eğitici ve öğretici içerikler, eğlenceli oyun videoları ve sosyal deneyler paylaşıyor. Taylan’ın kazancının büyük bir kısmı, kanalındaki reklam gelirlerinden ve markalarla yaptığı sponsorluk anlaşmalarından elde ediliyor. Geniş takipçi kitlesi, Taylan’a daha fazla sponsorluk fırsatı sunarak onun kazançlarını artırıyor.
5. Deli Mi Ne?: 18.424.000 TL (519.000 Dolar)
Deli Mi Ne? kanalı, sosyal deneyler ve absürd videolarla bilinen popüler bir YouTube kanalına sahip. Kanalın tahmini kazancı 18.424.000 TL (519.000 dolar) olarak açıklanmış. Deli Mi Ne? kanalı, izleyicilerine sıradışı içerikler ve beklenmedik anlar sunarak büyük bir izleyici kitlesi kazanmış. Kanalın bu kadar popüler olmasının ardında, izleyicilere sürekli yeni ve farklı içerikler sunma başarısı yatıyor. Ayrıca, kanalın sıkça sponsorlu içerikler ve iş birlikleri de kazançlarının artmasında önemli bir rol oynuyor.
6. Mertcan Bahar: 17.750.000 TL (500.000 Dolar)
Mertcan Bahar, YouTube’daki kazancı 17.750.000 TL (500.000 dolar) olan ve her geçen gün takipçi sayısını artıran bir içerik üreticisi. Bahar, kanalında günlük yaşam, meydan okumalar, eğlence videoları ve vloglar paylaşıyor. Mertcan Bahar’ın izleyici kitlesi özellikle genç yaşlardaki bireylerden oluşuyor. Bahar, izleyicileriyle olan güçlü bağını ve etkileşimini başarılı bir şekilde sürdürüyor, bu da ona yüksek kazançlar elde etme fırsatı sunuyor.
7. Burak Oyunda: 2.000.000 TL (58.000 Dolar)
Burak Oyunda, video oyunları üzerine içerikler üreten ve oyun dünyasına dair çeşitli videolar paylaşan bir YouTuber. 2.000.000 TL (58.000 dolar) gibi daha düşük bir tahmini kazanca sahip olsa da, oyun dünyasında büyük bir takipçi kitlesine ulaşmış durumda. Burak’ın kanalında, oyun incelemeleri, canlı yayınlar ve çeşitli oyun rehberleri yer alıyor. YouTube üzerinden elde ettiği gelirlerin yanı sıra, Burak’ın Twitch gibi diğer platformlarda da aktif olduğunu ve buradan da gelir elde ettiğini belirtmek gerekiyor.
YouTube Ekosistemi: Daha Fazla Kazanç, Daha Fazla İmkan
YouTube, içerik üreticilerinin gelir elde edebileceği büyük bir platform haline gelmiş durumda. Son yıllarda YouTube üzerinden yüksek kazançlar elde eden birçok Türk YouTuber, dijital dünyada ciddi bir fenomen haline geldi. Bu platform, yalnızca eğlence değil, aynı zamanda eğitim ve toplumsal farkındalık gibi önemli alanlarda da içerik üreten kişilere kazanç sağlıyor. YouTube içerik üreticileri, kendi markalarını yaratmakta ve dijital dünyada başarılı olmanın yollarını keşfetmektedir.
Sosyal medya ve dijital platformların büyümesiyle birlikte, YouTube’un sunduğu gelir imkanları da her geçen gün artıyor. İzleyicilerle kurulan bağlar, içerik üreticilerinin dijital dünyada kendilerini gösterme fırsatını artırırken, markalarla yapılan iş birlikleri ve reklam gelirleri de kazançların artmasında büyük rol oynuyor. Bu süreçte, YouTuber’lar yalnızca eğlenceli videolar üretmekle kalmıyor, aynı zamanda profesyonel bir iş anlayışıyla dijital medya dünyasında yer alıyorlar.
Dijital Dünyada YouTuber’ların Yükselen Yıldızı
Türkiye’deki YouTuber’lar, büyük bir kitleye hitap eden içeriklerle önemli kazançlar elde ediyorlar. 2024 yılı itibariyle açıklanan kazançlar, dijital medya ekosisteminin ne kadar hızlı bir şekilde büyüdüğünü ve YouTube’un içerik üreticileri için büyük bir gelir kaynağı haline geldiğini gösteriyor. Bu rakamlar, YouTube’un dijital dünyadaki gücünü ve içerik üreticilerinin platform üzerinden elde ettikleri kazançların büyüklüğünü gözler önüne seriyor.
2025 yılında uygulanacak asgari ücret, çok sayıda çalışanın merakla beklediği bir kararın ardından çalışma hayatında yeni bir dönemin kapısını araladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından yapılan açıklamaya göre, 2025 yılından itibaren geçerli olacak yeni asgari ücret brüt 22 bin 104 TL olarak belirlendi. Bu rakam, geçen yıla oranla yüzde 30’luk bir artış anlamına geliyor.
Devlet Desteği Artırıldı
Asgari ücrette gerçekleşen artışla birlikte, çalışanların desteklenmesi amacıyla devlet tarafından verilen destek de 700 TL’den 1000 TL’ye çıkarıldı. Bakan Işıkhan, bu kararın çalışanların yaşam standartlarını yüksek tutmak ve ekonomik süreçte dengeli adımlar atılması için alındığını vurguladı.
Dezenflasyon ve Ekonomik Dengeler
Bakan Işıkhan, açıklamasında Türkiye’nin ciddi bir dezenflasyon sürecine girdiğine dikkat çekerek, “Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda, toplumsal barışı ve refahı güçlendirecek adımlar atıyoruz. Fahiş fiyatlarla mücadele ve vatandaşların refah seviyesini artırmaya yönelik çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek” dedi.
Yaşama Maliyeti ve Yoksulluk Sınırı
2024 yılı için belirlenen asgari ücret artışı, bireylerin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi açısından önemli bir adım olarak nitelendirilse de, yaşama maliyeti ve yoksulluk sınırı rakamları bu tartışmaların odak noktalarından biri oldu. Türk-İş tarafından yapılan araştırmalara göre:
Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 66.976,07 TL’ye ulaştı.
Bekâr bir çalışanın yaşama maliyeti ise 26.712,30 TL olarak hesaplandı.
Bu rakamlar, özellikle kira ve temel ihtiyaçların maliyetindeki artış nedeniyle bireylerin geçim zorluklarıyla karşı karşıya kalabileceğine işaret ediyor.
Kira Bedelleri ve Geçim Sıkıntıları
Asgari ücretle çalışan bir bireyin bulunduğu şehre göre ödemesi gereken minimum kira bedeli 12 bin TL ile 20 bin TL arasında değişiyor. Bu durum, asgari ücretin dört kişilik bir ailenin geçimini sağlamada yeterli olup olmadığı sorusunu yeniden gündeme getirdi. Uzmanlar, kira ve diğer zorunlu giderlerin gelir seviyesinin büyük bir kısmını oluşturduğuna dikkat çekerek, ek çözümler sunulması gerektiğini belirtiyor.
Yıllara Göre Asgari Ücretin Dolar Karşılığı
Asgari ücretin yıllara göre dolar bazındaki değerleri ise şu şekilde:
2018: 333 dolar
2019: 356 dolar
2020: 332 dolar
2021: 318 dolar
2022: 287 – 302 dolar
2023: 455 – 482 dolar
2024: 578 dolar
2025: 627 dolar
Döviz bazında yaşanan bu artış, Türkiye’deki ekonomik iyileşme adımlarını gösterse de, iç piyasada yaşanan fiyat dalgalanmaları çalışanların gerçek alım gücü üzerinde belirgin bir etkide bulunmaya devam ediyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2025 yılı için belirlediği asgari ücret, ekonomik istikrarı sağlama ve çalışanları destekleme amacıyla atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak yaşam maliyetlerindeki artış, çalışanların refah düzeyinin iyileştirilmesi için ek politika ve desteklerin gerekliliğini gözler önüne seriyor. Uzmanlar, uzun vadede asgari ücret düzenlemelerinin daha kapsamlı bir refah politikasıyla desteklenmesi gerektiğini belirtiyor.
Nesine 3. Lig’de mücadele eden Karabük İdmanyurdu Spor Kulübü, ligin 17. haftasında kendi sahasında 52 Orduspor’a 1-0 mağlup oldu. Ancak bu mağlubiyet, futbol sahalarında nadir rastlanan bir gelişmeye sahne oldu. Maçın hemen ardından Karabük İdmanyurdu Spor Kulübü Başkanı Adem Aydım, futbolcuların tamamını serbest bıraktığını ve kulübü kapatma kararı aldığını açıkladı.
Başkan Aydım, yaptığı basın toplantısında kulübün ekonomik sorunlarla boğuştuğunu ve bu durumun sürdürülemez hale geldiğini belirtti. Yaklaşık 9 milyon TL tutarındaki futbolcu alacaklarını ödeyemediklerini dile getiren Aydım, takım kadrosuyla bir toplantı gerçekleştirdiğini ve oyuncularına “Artık serbestsiniz, kendinize yeni bir takım bulabilirsiniz” dediğini ifade etti.
Karabük İdmanyurdu Tarihe Karışıyor
Dört yıldır büyük emek verdiği Karabük İdmanyurdu Spor’un kapanma kararıyla ilgili duygusal bir konuşma yapan Adem Aydım, bu sürecin zorluklarını ve yaşadığı hayal kırıklıklarını paylaştı. Kulübün kapatılmasının sadece mali sorunlardan kaynaklanmadığını belirten Aydım, bazı kişi ve kurumların desteğini esirgemesinin de bu noktaya gelinmesinde etkili olduğunu söyledi.
“Bugün sahada mücadele eden oyuncularıma ve teknik ekibe teşekkür ediyorum. Orduspor’a 1-0 mağlup olduk, ancak mücadelemizi asla küçümsememek gerek. Maç sonrası oyuncularla bir toplantı yaptım ve helallik aldık. Bu noktadan sonra Karabük İdmanyurdu Spor, ligin ikinci yarısına çıkmayacak. Karabük şehrine büyük bir hüzünle veda ediyoruz.”
Mali Sorunlar Kapanışın Ana Sebebi
Kulübün en büyük sorunlarından biri olarak öne çıkan mali kriz, 9 milyon TL’lik futbolcu alacaklarının ödenememesiyle zirveye ulaştı. Başkan Adem Aydım, uzun süredir finansal destek arayışında olduklarını, ancak ne yerel yönetimlerden ne de diğer potansiyel destekçilerden olumlu yanıt alamadıklarını ifade etti. Bu durumun, kulübü ayakta tutma umutlarını tamamen tükettiğini belirtti.
Aydım, açıklamasında şehrin ve spor camiasının ilgisizliğinden yakındı:
“Karabük İdmanyurdu Spor olarak elimizden geleni yaptık. Bu takımı ayakta tutmak için maddi ve manevi her türlü çabayı gösterdim. Ancak maalesef bazı kişi ve kurumların desteği olmadığı için bu noktaya geldik. Karabük halkından ve tüm spor kamuoyundan helallik istiyorum.”
Futbolculara Serbestlik Kararı
Başkan Aydım, oyuncuların mağduriyet yaşamaması adına futbolculara serbestlik hakkı tanıdıklarını ve isteyenlerin başka kulüplerde kariyerlerine devam edebileceğini açıkladı. “Futbolcularımıza bu süreçte elimizden gelen desteği vereceğiz. Onların kariyerlerini sürdürmesi bizim için önemli” diye konuştu.
Karabük İdmanyurdu’nun Vedası
Karabük İdmanyurdu Spor Kulübü’nün kapatılması, Karabük şehri ve Türk futbolu için büyük bir kayıp olarak değerlendiriliyor. Bölgesel amatör ligden yükselerek Nesine 3. Lig’de mücadele etmeye hak kazanan kulüp, kısa sürede önemli başarılara imza atmıştı. Ancak yaşanan ekonomik kriz ve destek eksikliği, kulübün sonunu getirdi.
Türk futbolunda bir sayfa daha kapanırken, Karabük İdmanyurdu Spor’un vedası şehirde derin bir üzüntü yarattı. Başkan Adem Aydım’ın açıklamaları, kulübün tarihine duygusal bir son nokta koyarken, Türk futbolunun özellikle alt liglerde yaşadığı sorunlara dikkat çekti.
02:00
News
